bir bulutun sevdasına benzemiş sevdamız, sevdiğine sokulan yaklaşan bir bulutun. sevdiği güneşe doğru gitmek istermiş her daim, yaklaşırken aklında düşünceler. sevdiğini kapatmak, görünmez etmek derdi sararmış tüm varlığını. onunla bir olmak için çıktığı yolda yavaşlatan hatta durduran bir düşünce. güneşin önünde durmanın güneşi kapatmanın doğru olmadığını öğrenmişti gençliğinde. oysa elinde değildi sevdasına koşmamak, kendini bırakıp hafifçe bir rüzgara güneşine doğru gitmek istermiş. bir de güneşin kendisini ne hale koyacağını düşünürmüş.güneşin özelliklerini bilmez değilmiş tabii ki, ve kendini de bilirmiş az biraz. yaklaştıkça sevdasına kendinin yok olacağının, sevdanın ateşiyle darmadağın olacağının da farkındaymış.uçmuş sevdasına doğru bulut, yaklaştıkça dağılırken mutluymuş, her an bir parçası terkederken kendini daha yakın hissetmiş kendini sevdasına. ne güneşi kapatmak ne yok olmak, yola çıktıktan sonra aklına gelmemiş artık hiç bir şey. ne kendi yeri ne güneşin kendisine uzaklığı alıkoymamış bulutu. o sadece sevmiş ve sevdiğine doğru ilerlemiş. kavuşmuş mu bulut sevinç gözyaşlarıyla sevdiğine, yoksa kavuşamadan hasretinden mi akıtmış milyonlarca gözyaşını bilinmez ama aslolan sevadasına gitmesiymiş zaten sevdalı bulutun.
farkındalığı ortaya koyan ve harekte geçiren bu ilk soru sayesindedir ilerleyişimiz, bu soruyla başlamıştı her şey, yine bu soruyla devam edecek macera.
ne ki bu ? anlam, yanılsama, yozlaşma, ilişki, etik, AŞK, dejenere, bireyselleşme, bencillik, iyi, kötü, olması gereken, saygı, özsaygı, muhafazakarlık, özgürlük, cinsellik, meta, gösterme, reklam, toplum, sistem, akıl, duygu, ETİK, ihtiyaç, dürtü, arkadaş, sevgili, çift, BİR, reklam, meta, dışarı, iç, rahatlama, kırma, kırılma, umursama, İNSAN, hızlı, tükeniş, sevgi, sapmak, eylem, kişilik, terbiye, kadın, erkek, kural, biz, BEN, yaşam, yeni, kültür, çizgi, araf, taraf, ışık, gölge, değişim, bu, şu, o, sorgulamak, şair, dün, bugün, yarın, şimdi, keşke, bahar, seçim, çekim, geçim, geçiş, kısa, uzun, doğal, yapma, yapmacık, saklamak, sakınmak, tam, gam, sonsuz, bitim, akış, akım, çekim, üslup, hareket, durağan, çare, psikoz, sorun, KİŞİLİK, neden, ... ne ki bu ?
nekibu
7 Nisan 2008 Pazartesi
15 Ocak 2007 Pazartesi
boşluktan varoluşa
ne ki bu diye sordu insan. soruyu kime sordu, sorudaki nesne nedir anlaşılamayabilir. ama soru sormayı becerebilmek bile büyük bir adımdı. hele ki doğru soruyu
sorabildiğince insanlaşan, önce etrafını anlamaya çalışır sonra kendine döner ve sonra yine etrafına...
ötekine ihtiyacı olan insan, kendini bilmek için.
ötekini aramak bulmak, varolmak için.
ne ki bu diye sordu insan. dünyasını kurmak, yaşamak için.
bir sonraki soruyu sormasına çok zaman olsa da ilk adımı atmıştı insan...
sorabildiğince insanlaşan, önce etrafını anlamaya çalışır sonra kendine döner ve sonra yine etrafına...
ötekine ihtiyacı olan insan, kendini bilmek için.
ötekini aramak bulmak, varolmak için.
ne ki bu diye sordu insan. dünyasını kurmak, yaşamak için.
bir sonraki soruyu sormasına çok zaman olsa da ilk adımı atmıştı insan...
19 Aralık 2006 Salı
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)